
Sıraya Girmiş Ördekler
Arada sırada karşımıza, kendilerinin baÅŸka bir tür olduÄŸunu “düşünen” hayvanlar hakkında haberler çıkar. Kendini kedi sanan köpekler; köpek gibi davranan koyunlar ve domuzlar; hatta insanların ana babaları olarak gören ördekler.
Lorenz Bu olgunun en ünlü örneÄŸi, Nobel ödüllü bir bilim insanı ve hayvan davranışı bilimi olan etolojinin de önemli adlarından olan Konrad Lorenz’in ( 1907-89) çalışmalarında gösterilmiÅŸtir. Lorenz, kuluçka makinesinden çıkan boz kazın, özellikle de yaÅŸamının ilk 36 saati içinde, gördüğü ilk hareket eden ÅŸeyi “mühürlediÄŸini” keÅŸfetmiÅŸtir. Bu sürece, İngilizcede mühürlemek (imprinting) anlamına gelen “damgalamak” (stamping in) adını vermiÅŸtir. Bu özel süre de kritik dönem olarak kabul edilmiÅŸtir. Kaz yavruları Lorenz’in siyah yürüyüş botlarını mühürleyip, diÄŸerleri kendi annelerini izlerken, Lorenz’in peÅŸine düşmüştür. Lorenz’i, arkasında yavrularla yürürken, hatta “çocuklarıyla” yüzerken gösteren çok hoÅŸ fotoÄŸraflar vardır. Lorenz, onu mühürleyen küçük kargaların kendisine tombul kurtlar sunduÄŸunu (genellikle de kulak deliÄŸine) görmüştür. Bereket, küçük kargalar cinsel istekleri için, diÄŸer küçük kargalara yönelmiÅŸlerdir; bu da, mühürlemenin kimi davranışları diÄŸerlerinden daha fazla etkilediÄŸini göstermiÅŸtir. Ördek yavruları ise, kırmızı balon, hatta karton kutu gibi cansız nesneleri mühürleyebilmektedir.
YenidoÄŸanların ebeveynlerini tanımaya baÅŸladığı bu olguya yavru mühürleme (filial imprinting) adı verilmektedir. Bu süreç, yavrunun daha dünyaya gelmeden ebeveynlerinin sesini ayırt etmesiyle baÅŸlar. Mühürlemenin öğrenilmiÅŸ deÄŸil, doÄŸuÅŸtan ve içgüdüsel olduÄŸu öne sürülmektedir. Bu, yaÅŸam ve saÄŸkalım için temel önemdedir. Ancak, doÄŸuÅŸtan davranışlar bile öğrenmeyle deÄŸiÅŸikliÄŸe uÄŸrar. Yani, kediler fare tutmaya “fiziksel olarak baÄŸlı” dahi olsalar,annelerinden fare yakalama sanatını öğrenmek zorundadır. Aynı ÅŸekilde, ötücü kuÅŸlar ötebilir; ancak etrafındakilerden “ezgileri öğrenir”.
Modem görüş, mühürlemeye ilk düşünüldüğünden çok daha “esnek” ve “hoÅŸgörülü” bir süreç olarak bakma eÄŸilimindedir. Uygun bir hedef (yani, sosyal baÄŸlanma için bir “anne”) olabilmek için, herhangi bir hayvanın ya da cansız nesnenin rahatlatıcı olması gerekir.
Deneysel mühürleme
Mühürleme görme, işitme ve koklama duyularını kapsayabilir. Esas olarak, mühürleme bir hayvan bireyin tür tercihini belirler. Dahası, hayvan stres altındayken mühürleme daha güçlüdür. Bu kavram, anne babalarından öğrenme şansını kaybetmiş öksüz kuşların (akbabalar, kartallar, kazlar) eğitiminde yardımcı olarak kullanılır.
Bu şekilde, minik ışıklı bir uçak kuşlara anne ya da baba kabul ettirilip, gerektiğinde geleneksel göç yolları için bunun takip edilmesi öğretilebilir. Mühürlemenin işlevi akrabaların tanınmasını sağlamak ve sosyal bağlanmaya ve eş seçimine yardımcı olmaktır. Hayvanlar kendilerini koruyup besleyecek olan anne babalarını hemen tanımalıdır. Bu, yavru ile anne baba arasında güçlü sosyal bağlar kurulmasını garantileyen bir mekanizmadır.
Cinsel mühürleme
Buradaki fikre göre, bir hayvan, eğer kendi türünden farklıysa, mühürlediği tür temelinde cinsel tercih geliştirmeye başlar, yani eş seçer. Kimi gözlemciler, bunun kısmen, insanların kauçuk ya da kürk gibi malzemelere, hatta ayakkabı gibi nesnelere karşı duydukları çok çeşitli ve genellikle de tuhaf cinsel fetiş ilgilerini açıklayabileceğini öne sürmüştür. Felaketle sonuçlanabilecek bir döl almayı bastırmak için geliştirilmiş ters bir cinsel mühürleme kalıbı da açıkça gözlenmiştir. Bu etki, yaşamlarının ilk birkaç yılında (yaklaşık 5-6 yaşına kadar) aynı ev içinde birlikte büyümüş insanların, daha sonra birbirlerini cinsel bakımdan çekici bulmamaları şeklinde kendini gösterir. Öte yandan, doğumda birbirlerinden ayrılmış karşı cinsten kardeşler daha sonra bir araya gelirlerse, cinsel bakımdan birbirlerini çekici bulabilmektedir.
İnsanlarda mühürleme
KuÅŸlardaki mühürleme iyi anlaşılmış bir olgudur. Ancak, memelilerde daha nadir gözlenir. Primatlar pek de olgunlaÅŸmamış bir beyinle, çok daha muhtaç ve “eksik” doÄŸar. Anne her bakımdan en önemli tedarikçi ve koruyucu, bakıcı ve yoldaÅŸtır. BaÄŸlanma ve büyüme çok daha uzun sürelere yayılır.
İnsan partnerlerde mühürleme
İnsanlar genellikle arkadaÅŸlarının benzer “tiplerden” hoÅŸlandıklarına dikkat eder. Bir erkek arkadaşınızın daima kısa boylu, siyah saçlı kız arkadaÅŸları varken; kadın arkadaşınız da her daim uzun boylu, çilli adamların peÅŸinden koÅŸuyor olabilir. Freud’un geç dönem çalışmalarında ileri sürdüğü gibi, belki de bizler kendimize özellikle anne babalarımızı hatırlatan kiÅŸilere doÄŸru çekiliriz (hatta onlar tarafından reddediliriz). Buradaki fikir de bir mühürleme kavramıdır: Belli ebeveyn özellikleriyle küçük yaÅŸta karşılaÅŸmak, daha sonra eriÅŸkinlikteki eÅŸ tercihlerimizi etkiler.
Yaşlı babaların kızları yaşlı partnerler seçer, farklı ırk evliliklerinin çocukları genellikle ırkına çekmediği ebeveyninin ırkından partner seçerler.
Kız evlatlar babalarına, erkek evlatlar ise annelerine benzeyen partnerler seçerler. Aynı şekilde, insanlar benzer göz ve saç renginde insanları seçerler.
İnsanlardaki mühürleme etkisi bir tür sosyal öğrenme biçimidir. Bunun belli bir evre ya da yaşta mı ortaya çıktığı yoksa herkes için mi geçerli olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Mutlaka bebeklikte ortaya çıkması gerekmez.
“YaÅŸlı evli çiftlerde, genellikle karı kocayı iki kardeÅŸe benzetmemize neden olan özellikler buluruz; aynı ÅŸekilde, uzun zamandır bir arada yaÅŸamış olan köpek ile sahibi arasında da hem komik hem de dokunaklı bir benzerlik olduÄŸu dikkatimizi çekebilir.”
Konrad Lorenz, 1954