28 Åžubat 2021

Flynn Etkisi; Öğrenciler artık daha mı zeki?

Flynn Etkisi; Öğrenciler artık daha mı zeki? Görünen o ki, birçok ülkede okul ve üniversite hedefleri sürekli yükselişte. Her geçen yıl hükümetler, okullarda daha iyi eğitim verilmesi ve tesislere daha çok yatırım yapılması gibi etmenlere bağlı olduğunu ima ederek bu sonuçlan şişirip duruyorlar. Kimileri, durumun sınavların kolaylaşmasından ibaret olduğundan dem vuruyor. Tabii, yüksek sonuçlar öğrencilerin daha sıkı çalışmasına ve daha fazla görev bilinciyle hareket etmesine de bağlı olabilir. Yoksa gerçekten de daha mı zeki bu çocuklar?

Akrabalannız ne kadar zeki?

Gerçekten iyi, hassas ve adil bir zekft testi var olduÄŸunu hayal edelim. Bu test sizin toplam entelektüel yetenekleriniz ve kapasitesiniz hakkında net ve özgül bir saptama yapmayı da garantilesin. Tüm zeka testleri gibi, bu test de sizi lOO’ün ortalama puan olduÄŸu bir çan eÄŸrisi üzerinden puanlayacaktır . Åžimdi, insanların yüzde 66’sının puanının 85 ile 1 15, yüzde 97’sininkinin 70 ile 130 arasında olduÄŸunu biliyoruz. Puanınız 135 ise, bu, nüfusun üst yüzde l’i içinde yer aldığınız ve bayağı zeki olduÄŸunuz anlamına gelecek.

IQ puanınızı hatırlıyor musunuz? Ama dürüst olun, böbürlenmeye ya da sahte tevazuya gerek yok! Peki, ya ebeveynlerinizin ki? Babanızın ki, annenizin ki kaç? Ya dedelerinizin, büyük annelerinizin ki? Peki, çocuklarınızın puanını tahmin edebilir misiniz? Kuşaktan kuşağa puanlarda bir değişiklik var mı?

Bu alanda yapılan araştırmalar, insanların her yeni kuşakta yaklaşık 4-6 puan ilerleme olduğuna inandığını göstermektedir. Dolayısıyla, anne babanız, kendi anne babalarından daha parlaktı, çocuklarınız da sizden daha parlak olacaklar. Her 10 ya da 15 yılda bir, ulusal IQ düzeyinde de bir sıçrama görüyoruz.

KeÅŸif Peki insanlar böyle düşünüyor olabilir de, bu inancın aslı var mı? Bu “etki”ye adını veren kiÅŸi, Yeni Zelanda’da çalışmalarını sürdüren Amerikalı siyaset bilimci James Flynn’dir. Flynn, ünlü ve saygın IQ test kitapçıklarını incelediÄŸinde iki ÅŸey dikkatini çekmiÅŸti. Birincisi, farklı yaÅŸ, cinsiyet ve ırk grupları için tipik puanları tanımlayan normların çok sık deÄŸiÅŸtirilmek zorunda kalmasıydı. Ä°kincisi de, birkaç yılda bir, aynı yaÅŸ grubundaki puanların artışıydı. Kısacası, insanlar zamanla daha iyi puanlar alıyordu. Ya testler kolaylaşıyor ya da tür olarak bizler daha zekileÅŸiyor olmalıydık, ya da bunların ikisi de doÄŸruydu. Yani, 1990’da alınan iyi bir puan 1970’in parlak puanıyken, 2005’te orta halli bir puan sayılmaktaydı.

Ä°lginizi Çekebilir:   Hepimiz Düşünsel Kölemiyiz !

Kontrol edilmesi gereken ilk ÅŸey, bu etkinin birçok ülke ve birçok test için geçerli olup olmadığıydı. Bu amaçla Amerika, Avustralya’dan Belçika, Brezilya ve Ä°ngiltere’ye kadar 20’den çok ülkenirı verileri incelendi. Ãœstelik, bu etki akışkan zekaya ya da problem çözme zekasına iliÅŸkin testler için olduÄŸu kadar, bilgi temelli söz haznesi testleri ya da kristalize zeka testleri gibi farklı test türleri için de doÄŸruydu. Çok zengin bir veri kaynağı da, askere alım sırasında, kiÅŸinin savaÅŸ pilotu mu, denizaltı subayı mı, aşçı mı, yoksa askeri polis mi olacağını anlamak için ordu tarafından ölçülen IQ’ların kayıtlarıydı. Verilere göre, aynı ülkedeki binlerce genç erkeÄŸin ortalama IQ’larının grafiÄŸi sürekli ÅŸekilde ve acımasızca yükseliyor görünmektedir.

Flynn’in iddia ettiÄŸi “kitlesel IQ artışları” etkileyici ÅŸekilde kanıtlanmış görünüyor. Ancak buradaki temel soru bunun neden böyle olduÄŸudur. Gerçekten daha mı zekileÅŸiyoruz? Tabii, bu da bizleri daha temeldeki bir baÅŸka soruya, testlerin gerçekten de zekayı mı, yoksa zekayla ilgili baÅŸka bir ÅŸeyi mi ölçtüğü sorusuna getiriyor. Flynn IQ testlerinin eÄŸitimde ya da iÅŸte kullanımlarında güvenilirlik, geçerlilik ve yararlarını asla sorgulamamıştır.

Bazıları da Flynn etkisinin gerçek olduğunu savunmaktadır. Bunu desteklemek için de, boy uzunluğunun kuşaktan kuşağa artmasını örnek göstermektedirler. Madem boyumuz uzuyor, neden zekıimız da artıyor olmasın? Ancak, okullarda ya da üniversitelerde, patent büroları ya da Nobel Ödülü kurullarında, bu (görece kısa) zaman dilimi içinde IQ artışına dair kayıtlı gerçek bir kanıt yoktur.

Flynn etkisi açıklama bekleyen bir olgudur. Bu araştırmanın kesinlikle gösterdiği bir şey varsa, o da testlerin düzenli ve rutin olarak tekrar tekrar standardize edilmesi gerektiğidir. Bu birçok yanlış anlaşılmayı ortadan kaldıracaktır. Bu yüzden insanlar hatalı şekilde sınıflandırılmaktadır. Örneğin, insanların yaşlandıkça problem çözme becerisinin azaldığı farz edilir. Oysa bunun nedeni, karşılaştırmanın günümüz gençlerine göre yapılmasıdır. Elli yıl önceki kendi araştırma gruplarının puanlarıyla karşılaştırılsa, bu değişikliklerin minimum düzeyde olduğu görülecektir. Flynn etkisi, zekadaki değişimlerin genetikten ziyade çevresel nedenlere bağlı olduğunu düşündürmektedir. Zeki insanların kendileri ve çocukları için, IQ artırıcı daha uyarıcı çevrelerde yaşamayı tercih ettiklerini öne sürmek pekala. ikna edici bir görüş olabilir; ancak, bu aynı zamanda doğa ve çevreyle ilgili eski tartışmayı alevlendirecektir.

Ä°lginizi Çekebilir:   Kumdan Kaleler ve ÇocuÄŸunuz

Bu nedenle, Flynn etkisinin iÅŸlemesi için, çevre etkilerinin de her iki yönde iÅŸleyebilmesi gerekir. Dolayısıyla, zengirı bir çevre ve sürekli çaba, IQ’nun yükselmesine neden olabilir. Aynı ÅŸekilde, kötü, kirli bir çevre ve kiÅŸisel geliÅŸimle hiç ilgisi olmayan insanlar söz konusu olduÄŸunda, tam tersi bir etki ortaya çıkar.

Yükselişin sonu mu?

Flynn etkisirıin azalıp azalmadığı da sorulmaya başlanmıştır: Görülen yükseliş artık inişe mi geçmiştir? Bu, gelecek kuşağın bu kuşağın puanlarının üzerine çıkamayacağı anlamına gelir. Gerçekte, bazı ülkelerden, IQ puanlarının düşüşe geçtiğine ya da öğretmenlerden çocukların sınav notlarının artarken zekalarının da keskinleştiğine dair bir kanıt göremediklerine ilişkin bildirimler geldikçe, bu konuya kuşkuyla yaklaşılır olmuştur. Kanıtlara göre, Flynn etkisi bir ara gerçekten doğru olsa bile, artık bu yükseliş yalnızca durmakla kalmayıp geriye dönmüş görünmektedir. Kimileri, nüfusun zekasında bir yükseliş değil, genel bir düşüş olduğuna inanmak için yeterli gerekçe bulunduğunu savunmaktadır.

Flynn etkisi ya da bunun tam tersi olan Lynn etkisi (Richard Lynn’den) hakkındaki tartışmalar, zekanın, özellikle eÄŸitim ve aynı zamanda da iÅŸ ortamı açısından tanımı ve ölçülmesiyle ilgili hem akademik hem de popüler tartışmaları tetiklemiÅŸtir. Hükümetler, ebeveynler ve öğretmenler de çocukların zekasını “artıracak” ve böylece hayatla daha iyi baÅŸ etmelerini saÄŸlayacak tekniklere ilgi duymuÅŸlardır. Bu durum, tüm yetenek testlerirıi yayınlayanları da etkileyip, normlarına daha dikkatli yaklaÅŸmalarını ve pahalı, ancak çok temel nitelikteki testleri düzenli olarak “tekrar normlara uygun hale getirme” iÅŸirıe giriÅŸmelerini saÄŸlamıştır.

Bir cevap yazın