22 Mart 2021

Çocuk ve Şizofreni

Şizofreni, kişide gerçeklerle olan ilişkilerin büyük ölçüde azalması, düşünce, duygu ve davranışlarda önemli bozulmaların ortaya çıkması gibi belirtiler gösteren bir bozukluktur. Şizofrenide gerçekler ilişkide ağır bir bozukluk vardır. “ben” ile “çevre” sınırları bozulmuştur. Kişilerin kendilerini, hareketlerinin ve düşüncelerini telepati ya da ışınlar yoluyla dış güçler tarafından yönetiliyor gibi hissetmesi durumları söz konusudur. Semptomlar ya bir kaç gün içerisinde akut olarak başlar ya da aylar, yıllar içinde yavaş yavaş gelişir. 7 yaş öncesinde kesin tanı konulamaz. Şizofreni hastalığı olan çocuk ve ergenlerde beyin işlev bozuklukları görülmektedir.

Zeka, bellek ve algısal motor becerilerinin ölçümünde ergenlik ya da yetişkin dönem başlangıçlı şizofrenili hastalara oranla daha belirgin eksiklikler olduğu bulunmuştur. Beyin işlev bozukluklarında doğum sonrası hasarlar da etkili olmuştur. Ergenlik öncesi dönemde şizofreni oldukça nadirdir. Erkeklerde kızlara oranla daha küçük yaşlarda tanı konulmaktadır. 5 yaştan önce tanı konulduğu çok nadir görülür. Hasta çocukların ebeveynlerinde şizofreni yaygınlığı olasıdır. Bu oran yetişkin dönemde başlayan şizofrenili hastaların ebeveynlerinden yaklaşık 2 kat daha fazladır. Çocuklarda şizofreni tanı ölçütleri yetişkinlerle aynıdır. Sadece işlevsellikte gerileme yerine çocukta beklenen sosyal ve akademik işlevsellik düzeylerini kazanamama söz konusudur.

Şizofreni belirtilerinin çocuk ve ergen yaşlarında başlayanlarda garip davranışlar, sosyal geri çekilme ve izolasyon olarak tanımlanır. Erken yaşta şizofreni belirtilerinin öncesinde okulda başarısızlık, kastrasyon bozukluğu, ilgi azalması ile birlikte dönemler halinde seyreden depresif epizodlar görülebilir.

Yetişkin başlangıçlı şizofrenide görülen tüm belirtiler çocuklarda da görülebilir. Çocuk garip davranışlar ve uygunsuz duygulanım gösterdikten sonra şizofreninin tüm tanı ölçütlerini karşılaması aylar ya da yıllar alabilir. İşitme halüsinasyonları sıklıkla ortaya çıkar. Eleştirel yorum yapan çeşitli sesler duyabilirler. Görsel halüsinasyonlar büyük bir kısmında görülür ve sıklıkla korkutucudur. Nedeni açıklanamayan uygunsuz gülme ve ağlamalar, Çağrışımlarda kopukluk ve düşünce bozuklukları gibi belirtiler yaygındır. Mantıksız düşünme ve düşünce yoksunluğu bulunur. Şizofrenili yetişkinlerden farklı olarak çocuklarda konuşma içeriğinin fakirliği bulunmaz.

İlginizi Çekebilir:   İlk Psikolog Deneyiminiz Nasıl Olacak ?

Etiyolojileri; perinatal (gebelikle ilgili) , nörogelişimsel, nörobiyolojik, genetik, psikososyal faktörlerdir. Biyolojik faktörler arasında dopamin, glutomat, serotonin oranları, beyin biyokimyasında bozukluk, geri madde hacim azalması, ventriküler hacimin artması, orta talamus bölgesindeki hacmin azalması söz konusu olabilir. Genetik faktörler arasında ise ikiz çocuklardan biri şizofreni ise diğerinin de olma olasılığı toplum geneline göre çok daha yüksek olması söz konusudur. Şizofreninin bir sonraki nesle geçiş olasılığı (bir ebeveynin şizofreni olması durumunda) %10 civarındadır. bilişsel anlamda dikkat eksikliği, bellek bozukluğu, soyutlama bozukluğu, yargılama bozukluğu öğrenme güçlüğü söz konusu olabilir. Bu patoloji çok yönlü bir tedaviyi gerektirir.

Yazan: Gözde ADIYAMAN

Bir cevap yazın